iPhone 11 Pro Max ile İlgili Deneyimlerim 2: En Genel Tasarımsal Özellikleri

Herkese merhaba, iPhone 11 Pro Max ile ilgili deneyimlerimi paylaştığım serinin ikinci yazısı olan ve cihazın en genel fiziksel tasarımlarından bahsedeceğim yazıma hepiniz hoş geldiniz. Bu yazı serinin ilk yazısı kadar uzun olmayacak ve hatta serinin en kısa yazısı olacak diyebilirim. Hadi başlayalım. Hepinize iyi okumalar.

Bu yazımda sizlere cihazın fiziksel tasarımından rakamlarla başınızı ağrıtmadan en genel ve yalın haliyle bahsedeceğim. Maksat cihazı fiziksel olarak da biraz tanıyalım ve cihazı hiç görmemiş veya cihazı hiç eline almamış kişilerin az çok cihaz hakkında fikir sahibi olmasını biraz olsun sağlayabilelim.

Cihazın 6.5 inç büyüklüğünde bir ekranı var. Bu ekran çerçevesiz ekran tasarımı dediğimiz bir yapıya sahip. Yani bu ne demek? Bu, önceki klasik iPhone tasarımlarından tamamen farklı, ana ekran düğmesi olmayan, üst kısımda ahizenin ve ön kameranın yer aldığı bir çerçeve olmayan, bunların yerine ön tarafın tamamen cam ekran olduğu bir tasarım demek. Cihazın ön kısmı böylesine bir ekranla gelmekte. Cihazın 6.5 inç olması her şeyden önce tek elle kullanımı zorlaştırıyor, bu bir gerçek ama benim böyle bir takıntım ya da beklentim olmadığı için hep en büyük ekranlı cihazları kullanmayı tercih ediyorum ve seviyorum. Cihazın ön tarafında üst kısımda çentik denilen bir yapı bulunmakta ve cihazın ön kamerası, kameranın bir takım sensörleri, ahizesi ve iki hoparlöründen biri bu çentik üzerine konumlandırılmış. Çerçevesiz ekran tasarımı olduğu için ana ekran düğmesi olmaması bazı kontrollerin farklı şekillerde yapılmasına ortam hazırlıyor ki buna serinin üçüncü yazısı olan Kullanım Özellikleri başlıklı yazımda değineceğim.

Cihazın sağ tarafına baktığımızda burada üst kısımda güç tuşu da dediğimiz açma-kapama düğmesinin konumlandırıldığını ve hemen altında da Sim Kart yuvasının konumlandırıldığını görüyoruz. Sim Kart yuvası bütün iPhone modellerinde olduğu gibi cihazın kutusundan çıkan özel bir iğneyle açılan yapıya sahip.

Cihazın alt tarafına baktığımızda ise sağ alt tarafta cihazın ikinci hoparlörü yer almakta. Cihazın hoparlörleriyle ilgili şunu söyleyebilirim ki: Bundan önce 8 Plus kullanırken onun üst hoparlörünün, alt hoparlöründen biraz daha düşük ses verdiğini fark etmiştim ama 11 Pro Max’ta böyle bir durum söz konusu değil. Her iki hoparlör de eşit düzeyde ve oldukça kaliteli ses vermekte. Cihazın alt orta kısmında ise şarj girişi yer almakta.

Cihazın sol tarafına baktığımızda ise en üstte yine tüm iPhone modellerinden alışık olduğumuz ve bence iPhone cihazların en kullanışlı düğmesi olan sessize alma düğmesi yer almakta ve onun altında da ses açıp kısma düğmeleri konumlandırılmış durumda.

Cihazın üst kısmında ise hiçbir şey yok.

Arka tarafa geldiğimizde ise her iPhone cihazından yine alışık olduğumuz Apple logosunun konumu yine tam ortaya konumlandırıldığını görüyoruz. Sol üst kısımda ise üçlü kamera sistemi yer almakta. Bu kamera sistemiyle ilgili cihaz ilk tanıtıldığında “yemek pişirilen ocağa benziyor” gibi dalga geçilen yorumlar yapılmıştı ama ben bu tasarımı beğendim diyebilirim. Aynı zamanda cihazın arkası da yine cam bir şekilde tasarlanmış. Cihaz her ne kadar darbelere karşı belli oranda dayanıklı malzemeden üretilmiş olsa da hem önü hem de arkası cam olması nedeniyle benim size tavsiyem cihazı düşürmemenizdir.

Son olarak da sizlere cihazın renk seçeneklerinden bahsedeyim. Cihazın Silver (Gümüş), Uzay Grisi, gece Yeşili ve Altın (Gold) rengi olmak üzere dört farklı renk çeşidi bulunmakta. Ben hemen hemen birçok cihazımda özellikle Uzay Grisi rengini tercih ediyorum ama 11 Pro Max modelinde Gece Yeşili rengini tercih ettim. Bu renkten de gayet memnun kaldım. Bu arada en sevmediğim renk ise çıktığı ilk andan bu yana altın rengi de denilen Gold rengi oldu.

Evet, bu yazımda sizlere en genel haliyle telefonun fiziksel tasarımından bahsettim. Fiziksel tasarım noktasında benim en çok hoşuma giden 6.5 inçlik ekranı oldu ve ben böylesine büyük bir ekranda kullanım deneyimi yaşamaktan oldukça keyif alıyorum. Özellikle Ekrandan Braille Klavyesi kullanırken veya telefonun kendi klavyesini kullanırken daha geniş ve rahat bir yazım deneyimi sunuyor. Olumsuz yanı olarak da benim için sorun değil ama tek elle kullanılamaması diyebiliriz. Çünkü birçok arkadaşımız tek elle kullanıma oldukça önem verebiliyorlar ve bu noktada tabi diyebileceğim tek bir şey var o da zevkler ve renkler tartışılmaz. Herkesin tercihi kendisi için en güzeldir.

Umarım bu yazımda da sizlere biraz olsun fayda sağlayabilmişimdir. Serinin üçüncü ve son yazısında, belki de en çok merakla beklediğiniz Kullanım Özellikleri yazısında tekrar görüşmek üzere hepiniz hoşça kalın.

 

Hakan TELTİk 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Apple Cihazlarda Tıbbi Kimlik Nedir ve Nasıl Oluşturulur?

IPHONE VE IPAD CİHAZLARDA FLASH BELLEK KULLANIMI

iPhone ve iPad Cihazlarda Atıl Süre Özelliği Nedir ve Nasıl Kullanılır?